Geceyi sev,
Geceyi, gözlerinde kaybolduğun sevişmelerin hatırına sev,
ölüm uykusu kararlılığıyla sustuğu için değil,
Bakarsın,
ruhun ihtimallerle dolar sabahına…
Özlemi sev,
Özlemi, ruhunun çıkmaz sokaklarında kaybolmadığı için sev,
gönlünün derinliklerinde gölge gibi dolaştığı için değil
Bakarsın,
Hasret tokat gibi vurur da yüzüne çıkar gelir sabahına
İhtimalleri sev,
ihtimalleri, sonsuz eylemlerinin gerçekleşme olasılığı için sev
anlamsız çelişkilerin içinde boğulmak için değil,
Bakarsın,
damla damla aşk olur yağar sabahına
Yeter ki sev,
Baharın kışkırtıcı renklerini sever gibi,
Kiraz ağaçlarının, kırmızı elbiseler giymesi gibi…
İlahi bir aşk’la sev
Ve unutma gece gözlüm ..
Hasrete gebe kalmış geceler, inadına mutluluk doğurur…
Asırlarca anılacak dua gibi bir aşka
amin demek için
sev
Biraz benden, biraz Cengiz Aydın’dan
Ortak noktamız hayatta ve şiirde kafiye telaşımızın olmaması,
kafiyesiz bir ömrün telaşsız figürleriyiz…
Şiirin yine bir kaç versiyonu var, en son bunda karar kıldık , umarım beğenirsiniz ..