Bana sadece “yaz” dediler…
“Gel buraya sende birşeyler yaz.”, “Yazar ol” tamam dedim ilk duyduğumda… “Yazacağım ama şimdi değil, sınavdan sonra.” dedim “tamam” dediler. Sınava hazırlanırken ara ara girdim, baktım ne var ne yok nasıldır, nedir, ne değildir…
Güzel enteresan gördüğüm girdiğim sitelere nazaran sadece blog tarzı ama hoş bir yer burası.
Oturdum düşündüm ne yazabilirim. İlkez bişey yazacaktım çünkü. İlk kez biri benim yazıdığım yazıyı okuyacaktı. Bu kopyala yapıştır edasında bişey olmamalı dedim kendimce. Bunu ben yazmalıyım.Yazamasam bile en azından denemeliyim dedim. İşte şuan denediğim gibi bişeyler yazmaya çalışıyorum. :)
Lisede kompozisyon yazamayan ben şuan birşeyler yazamaya çalışıyorum. Yapabiliyor muyum bilmiyorum ama deniyorum.
Deneme dedimde okul zamanında okuduğumuz denemeler geldi aklıma ve yazılar. Arkadaşlarımızın tahtaya çıkıp okuduğu kompozisyonlar. Çekimser kalkardı el parmaklarımız. Kimiside okumak için can atardı kendi yazısını. Bense hep ben okumamalıyım derdim. Hocayla gözgöze gelmemek için arkadaşımın arkasına saklanırdım hep… :)
Yazdığım yazılar hep ödevi yaptım olsun diye yazılırdı. Saçma sapandı o zamanki düşünceme göre herkes en güzelini yazar ben yazamam diye düşünürdüm galiba.. :) Kaçabildiğim kadar kaçtım tahtaya kalkmaktan.
Listeden ismimi okumadığı sürece tabiki. Birgün listeden kaldırdı hoca yani gönülsüz gönüllü yokmuydu sanki sınıfta vardı ama şans işte o günkü milli piyango bana çarpacak yaa. Neyse kalktık tahtaya okuyacağız ama görün beni kıpkırmızı pancar gibi bir surat titrek bir ses. Okuyamıyorum bayıldım bayılacağım neredeyse. Yok bayılmadım başladım zil çaldı :) yırttım yani :)
Ama bugün kendi isteğimle yazdım yazımı beğenilir mi bilmem en azından denedim. Bu benim için bir ilk… O yüzden özel bir anlam taşıyor.. Neyse uzun lafın kısası (sonuç bağlamayı beceremem pek, uzuyoo laf bakalım nereye). Sanırım hoşgeldim bende bu siteye ve sizde hoşgeldiniz . :)
İlk yayınlanma tarihi : 03 Haziran 2008 @ 13:51