Aman Allah’ım bu yaşadıklarım neydi böyle? Nedir bunlar diye soruyorum kendime? Başarıyı bir tarife koyabiliyorum. Yenilgiyide, çocukluğu da gençliği de… Makarnanın ve inegöl köftenin de tarifi var. Bunu tarif bile edemiyorum.
Öyle bir tanımlamalı öyle bir anlatmalıyım ki herkes en az benim kadar bilmeli mutluluğumu, heyecanımı…
Yüreğim kıpır, ama sadece bu anlatmıyor. Hayatıma yeni yeni anlamlar yüklenmesi, önceden görmediğim yolların sanki gün ışığı gibi aydınlanarak önüme dizilmesi, bu bedenin havada ayakların yere basmadan yürüyebilmesi.
Ağustosta kar olmak, dağlar aşıp kuş olmak, gözde yaş olmak…
Neden anlatmıyor hiçbirşey beni?
Gülmek
İçten gülüp, güldüğünle eğlenmek…
Gülmek, gözlerinin en az sevgilinin ki kadar ışıl ışıl olduğunu bilmek
Gülmek, dünyayı güldürebilmek
Gülmek, her zamanki durakların bambaşka bir dünya olduğunu hissetmek
Alev olmak, ateş olmak,nar olmak
Yağmur olmak, dolu olmak, kar olmak
Hayal olmak, serap olmak, sır olmak
İnsan anlatamadığı şeyleri yazmalı derdim, bu zamana kadar birsürü şey anlattım ama bunu bir türlü tarif edemedim. Sanırım yokmuş zaten bir tarifi.
Yaşadıklarımı ben biliyorum ya siz de bilin istiyorum. Bilmek için ne yapacaksınız biliyor musunuz?
Gönül şehrinizi bir tatlı bakışa satıp, yalnız gecelerinizde onun hayaline sarılıp uyuyacaksınız… Seveceksiniz
Son Yorumlar