Yeni yollara yeni adımlarla çıktığınızda, kasvetli bir bulut gibi tepenize çöker umutsuz geçmişiniz. Perdelerinizi kaldırıp yeni bir zamana bakmak istediğinizde, kolunuzdan tutup geri çeker sizi. Bir arı gibi işlemiştir izlerini içinizin peteklerine. Her yeni başlangıçta, ürkseniz de aslında bir umudunuz vardır. Ama en basit şeyler, en bürokratik işlemlerden daha karmaşık hale gelir. Bir sınırın öteki tarafına bir türlü geçemezsiniz.
Ayaklarınıza bir zincir olur ağırlaştırır sizi; koşamaz, yürüyemez ve belkide hareket edemezsiniz. Gözlerinize bir perde olur göremezsiniz; önünüzü ve yeni güzellikleri. Ellerinize kalın bir eldiven olur; dokunsanız da hissedemezsiniz hiçbir objeyi. Bir kilit olur yüreğinize; açılamazsınız hiçbir denize, (daha&helliip;)
Necip Fazıl birgün konferans verirken Cezayirli bir öğrenci kalkar ve Fransızca olarak Necip Fazıl’a… ” Neden Osmanlı yıllarca bizi sömürdü, neden Osmanlı yıllarca bizi sömürge olarak kullandı? “ der..
Necip Fazıl hiç durmadan cevabı sille misali yapıştırır: ” Eğer Osmanlı sizi sömürmüş olsa idi bugün bu soruyu bana Fransızca soramazdın…”
Yeryüzünün aldığı yağmur oranı 10 yıllık aralıklarda artar. Bu sene (2010) dünyanın periyodik olarak en çok yağmur alan yıllarından biri olacak, yani toprağın bereketinin yüksek olacağı bir yıl…
Bu nedenle yediğiniz kayısı, şeftali, kiraz, vişne, karpuz, kavun, erik vb. meyvelerin çekirdeklerini lütfen çöpe atmayın, hele çöp poşetlerine ASLA hapsetmeyin. Mümkünse herhangi bir yerde toprağın 10 cm altına gömün sonrada üzerine de bir bardak su dökün. (daha&helliip;)
Neye hayıflanıp, üzülsem bilmiyorum …
Çok değil bundan 60 yıl önce gelmiş geçmiş en büyük zulüme uğrayan bir milletin torunlarının bugün aynı zulmü başkalarına yaşatmasına mı ?
Barış gönüllüsü Rachel Corrie’yi buldozerle ezip öldüren İsrail askerlerinin yine bir barış elçisini kafasından vurarak öldürmesine mi ?
İsrail askerlerinin 13 yaşındaki bir çocuğu araçlarına bağlayıp kalkan olarak kullanmasına mı ? (daha&helliip;)
Umut ederken, kırılan ümitlerinin pekte bir anlamı kalmaz, kaybettiklerinin yanında .. Alışılmışa gelmiş bir vaziyet içinde görürsün kendini, daha fazla ne acıtabilir ki dersin. Ama sende bilirsin ki her elbisende her alınan hediyede onun kokusu, baktıkça gözlerin dolar! “yine mi lanet olsun” dersin! Onları atsam ya? (daha&helliip;)
O’nsuz geçen 11 yıl…
Yazılabilecek çok söz var ama hiçbirisi Barış Abi’mize duyduğumuz özlemi tarif etmeye yetmiyor.
O’ndan vazgeçemeyen sevenleri için Barış Manço dolu 11 yıldı ama bir yandan da özlemin giderek arttığı 11 koca yıl…
Günümüz müziğinin! ve sanatçılarının! samimiyetsizliği ile O’nun yokluğunu her geçen yıl daha da fazla hissettik. Eserlerine ve bu millet için yaptıklarına olan saygımız her geçen gün daha da artıyor.
Adam Olacak Çocuk nesli belkide bir yakınını kaybetme acısını ilk kez Barış Manço ile yaşadı.Aramızdan ayrılışının her yıl dönümünde de vefasını göstermeye devam ediyor ve edecek… (daha&helliip;)
Malumunuz “Kış” mevsimindeyiz, bazı illerimizde hava sıcaklıkları mevsim normallerinin altında seyrediyor ve hava buz gibi soğuk, sokakta yaşayan hayvanları unutmayalım. Onların kendilerini bu soğuk havalarda başlarını sokacak bir evleri yok. Kalorifer, Klima yada sobaları da… Karınları tok, ihtiyaçları tam ve korunaklı olmalılar ki baharı beraber karşılayalım. Hep beraber havanın ısısını değiştiremeyiz ama onların yaşamasını sağlayabilecek küçük ayrıntılardan oluşan bu gücü gerçekleştirebiliriz. (daha&helliip;)
Doksanlı yılların sonuydu, milenyum heyecanı ile etrafımıza mutluluklar saçıyorduk, uzay çağına giriyorduk adeta. Yakın bir arkadaşım sevgilisiden ayrılmış, her sevgilisinden ayrılışı gibi bize ayrı bir yas mevsimi yaşatırdı. Bir gün arkadaşım, yine bir sevgilisinden ayrıldığı sırada, bana dedi ki “değmeyecek kişilere haddinden fazla değer verme olm, benden sana tavsiye” “bak sonra canın çok yanar” Tamam kardeşim sözünü dikkate alacam dedim.. (daha&helliip;)
Bu gün 10 Kasım, Türk Kurtuluş Savaşı’nın önderi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanının ölüm yıl dönümü ve Atatürk’ün ”Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir; benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu yeterlidir” sözünün, daha bir anlamlı olduğu gün bu gündür. (daha&helliip;)
Son Yorumlar