
Bilgi toplumu, bilgi üretiminin, paylaşımının ve kullanımının ekonomik ve sosyal gelişmenin temel kaynağı olduğu bir toplum modelidir. Ancak:
- Bilgiye erişim kolaylaştıkça, insanlar arasında doğrulanmış bilgiye ulaşma ile kendi doğrularında ısrar etme arasındaki fark derinleştirir.
- Dijital ortamda bilgi kirliliği ve doğrulama eksikliği, insanların güvenilir bilgiye yönelmesini zorlaştırır.
- Algı yönetimi, kutuplaşma ve sosyal medya yankı odaları, bireylerin kendi dünya görüşleri dışındaki bilgileri reddetmesine neden olmaktadır.
İnsanlar Neden Bilgiye Direnir? Kişisel Egonun Rolü Nedir?
- Ego, bireyin benlik algısıdır. Kimi zaman birey, kendi inançlarının, bilgeliğinin veya pozisyonunun sorgulanmasını bir tehdit olarak görür.
- Yeni bilgiyi kabul etmek, bireyin geçmişteki yanlışlarını da kabul etmesini gerektirebilir. Bu durum, egosu güçlü bireylerde bir savunma mekanizması doğurur: “Ben zaten biliyordum”, “Bu bilgi saçma” gibi tepkilerle direnç gelişir.
- Statü koruma isteği, özellikle entelektüel çevrelerde, bilgiye kapalı olmaya da neden olabilir. Kişi, öğrenmeye açık görünmenin zayıflık olarak algılanacağından korkabilir.
Toplumsal Yansımalar
Bu bireysel dirençlerin toplum ölçeğinde yansıması ise şu şekillerde görülür:
- Dezenformasyonun yayılması kolaylaşır çünkü insanlar “doğru” bilgiyi kabul etmeye değil, kendi düşüncelerini doğrulayacak bilgileri aramaya yönelir (onay yanlılığı).
- Bilgi elitizmi doğar: Bilgiyi sahiplenen azınlık ile ona kapalı olan çoğunluk arasında uçurum büyür.
- Katılımcı demokrasi ve kolektif akıl zayıflar; çünkü herkesin görüşü değerlidir ilkesi, yerini “ben haklıyım” savaşlarına bırakır.
Çözüm Önerileri
- Eleştirel düşünce eğitimi yaygınlaştırılmalı; insanlar farklı fikirleri dinlemeyi, sorgulamayı ve gerektiğinde kendi fikrini değiştirmeyi öğrenmelidir.
- Ego yönetimi, bireysel gelişimin parçası olarak ele alınmalı; kendini bilgiyle sürekli geliştiren kişi, eksik bilginin bir zayıflık değil, bir fırsat olduğunu anlamalıdır.
- Sosyal medya okuryazarlığı kazandırılarak, bilgiye ulaşmakla onu sorgulamak arasındaki fark öğretilmelidir.
Sonuç
Bilgi toplumunda yaşamak, bilgiyi tüketmek kadar onu içselleştirmeyi ve ego bariyerini aşmayı da gerektirir. Gerçek gelişim, sadece bilgiye sahip olmakla değil, ona açık olmakla mümkündür. Ego ile bilgelik arasında ince bir çizgi vardır: Bilge insan, bilmediklerini öğrenmekten korkmaz.
Son Yorumlar