Başarı, basit hâliyle “istenilen bir sonucu elde etmektir.”
Kimi kişilerin, genel veya belli değer yargılarına göre “yanlış, kötü, zararlı” kabul edilen amaçlara ulaşma yolunda gösterdiği bir takım gayret ve girişimlerin istenen sonla sonuçlanması da o kişilerce başarı olarak değerlendirilse de, gerçek anlamda başarıdan söz edebilmek için “doğru, iyi, yararlı” sonuçlara ulaşılmış olması gerekir aslında …
– Ben küçükken (4-5 yaşlarında) yan komşumuzun bahçesinde oynarken düşmüşüm ve sivri bir taş parçasının suratımda (üst dudak ) ölene kadar iz bırakması başarılı olduğum ilk eylemdir…
– İlkokulu yeni bitirmiştim, ailemin en ilginç Karne hediyesi beni hastaneye yatırmalarıydı. 6 aylık hastane serüvenimde, 6 tane K.B.B ameliyatı olup doktorların ses tellerime zarar vermesi ve neredeyse beni öldürmelerine ramak kalması da hayatımın en büyük başarı hikayelerinden biridir. Bu zamandan sonra asla şarkı söylemediğim de cabasıdır…
– Ortaokul zamanlarında futbol oynarken, suratıma çarpan futbol topunun etkisiyle, burnumdan akan kanın, beni ölümün eşiğine getirmesi de ayrı bir başarı öyküsüdür… (Rahmetli sevgili komşumuz, Mürüvet ve Akif Durak olmasaydı şimdi bu yazıyı yazamazdım.)
– Ortaokul zamanlarında aşık olduğum kıza, okul bitene kadar açılamamış olmam, daha sonraları en yakın arkadaşımla çıkmaya başlaması saflıkla salaklık arasında ince bir çizgide başarı hikayesidir…
